OPC Biyoyararlanımı artırıyor
OPC’nin insan vücudundaki biyoyararlanımı % 100‘ dür. Bu, oligomer proantosiyanidinin vücut tarafından tamamıyla emildiğini gösterir.
Oligomer Proantosiyanidin alındıktan yaklaşık 45 dakika içinde vücut tarafından emilir ve vücudun her bir hücresine dağılır. OPC vücudun her bir hücresine etki eder çünkü yağda ve suda çözünme özelliği taşır.
Aynı zamanda kan-beyin bariyerini geçerek beyni oluşabilecek kireçlenmelerden korur (bakınız daha sonra Alzheimer).
OPC, C ve E vitaminin etkisini katbekat güçlendirerek, vücudu oksidatif strese karşı korur ve serbest radikallerle savaşır. OPC deposu vücutta 72 saat içinde tüketilir.
Şimdi OPC‘ nin en ÖNEMLİ özelliklerine değinelim:
· OPC alımından sadece 24 saat sonra kan damarlarının direnci İKİ KAT artar !!!
· OPC ölümcül kan pıhtılaşmasını engeller ve kan hücrelerinin damar duvarına yapışmasını önler.
· OPC yalnızca kan pıhtılaşmasını önlemekle kalmaz aynı zamanda kolestrolü ve yüksek tansiyonu düşürür.
· OPC kan damarlarının endotel fonksiyonu iyileştirir. Bu fonksiyon doğru çalıştığı takdirde atar damarların sertleşmesi önlenir, kan damarlarının iç çapı oldukça açık ve esnek tutulması sağlanarak, plak oluşumu engellenir.
·
OPC‘ nin ne kadar büyük bir potansiyel taşıdığını düşünün. Dünya genelinde yılda yaklaşık 11 milyon beyin kanaması ve yaklaşık 10 milyon kalp krizi gerçekleşiyor. Konu sayılar değil, asıl konu insan hayatıdır, ailelerdir, çocuklardır …
Neden kimse daha fazla hayatın kurtulması için bir şeyler yapmıyor? Neden? Çünkü karlı bir iş değil, çünkü OPC, besin maddelerinin vücutta daha iyi değerlendirilmesini sağlıyor ve insanı ölümcül hastalıklara karşı koruyor! Bir insan hayatı dünyadaki hiçbir şeyle satın alınamaz. Milyarlarla olsa bile kalp krizinden ölen bir aile babası geri getirilemez. İnsanların acıları üzerinden kazanılan para, insan sevgisinin ve sıcaklığının verdiği mutluluğu asla veremeyecektir.
OPC’ nin insan sağlığına olan faydaları klinik araştırmalar ile kanıtlanmıştır.
Beyin kanamasından muzdarip o kadar çok insan var ki. Ve beyin kanaması en pahalı bakımı gerektiren hastalıkların başlarında geliyor. Beyin kanaması geçiren insanların tekrar normal hayatlarına devam edebilmeleri ayları hatta yılları alıyor. Bir kısmı da ömür boyu bakıma muhtaç kalıyor.
Beyin kanamalarının % 95’i anevrizmalar nedeniyle oluşur. Anevrizma’nın en büyük nedeni aterosklerozdur (damar sertliği). Anevrizmada ilgili beyin bölgesinde damar duvarı incelir, zayıflar ve yırtılma riski artar. Ardından ilgili bölgede kanamanın şiddetine ve süresine bağlı olarak hafıza kaybı veya felç oluşur ve hatta kan durmadığı takdirde ölüm gerçekleşir.
Fakat beyin kanamasına karşı hangi önlemler alınıyor sizce?
Yalnızca sigara içilmemesi konusunda uyarılar yapılıyor ve rehabilitasyon olanaklarının ne kadar ilerlediği anlatılıyor. Ancak bir beyin kanaması sonrasında beyin dalgalarını ölçebilen cihazlar icat ediliyor!
Bunun yerine insanalara damar duvarlarını güçlendiren bir doğal madde olan OPC‘yi vererek yardım etseler daha mantıklı olur. OPC damar duvarlarını güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda damarların direncini iki katına çıkarır. Ve bunu yalnızca 24 saat içinde gerçekleştirir.
OPC ile güçlendirilen damarlar yüksek tansiyona rahatlıkla karşı koyar.
Şimdi size bir soru sormak istiyorum:
Hiç kan damarlarının direncini 24 saat içinde iki katına çıkaran bir sigorta tanıyor musunuz? Dünyanın hiçbir sigortası önleyici olarak çalışmaz. Oligomer proantosiyanidinin (OPC) etkisi onlarca defa kanıtlanmasına rağmen, bilgisi hala geniş kitlelere ulaşmış değil.
Bordeaux Üniversitesinde profesör olan Henri Choussat‘ın yönettiği bir araştırmada 37 ila 85 yaş arası 47 insana 100 mg‘ lık tek doz OPC verilmiştir. 72 saat sonra kılcal damarlarda % 140 oranında bir direnç tespit edilmiştir. Plasebo grubunda ise hiçbir değişiklik kaydedilmemiştir.
Hannover Biyolojik Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen bir araştırmada, kobaylara 10 gün boyunca günde 1500 mg OPC verilmiş ve kılcal damar direncinin %300 iyileşme gösterdiği gözlemlenmiştir.